Sürekli İzleme Merkezi (Sim)

Günümüzde içinde olduğumuz dijital çağda teknolojik yenilikler ve bilgi teknolojilerinde yaşanan hızlı gelişmeler denetim süreçlerinin dijital ortamda yürütülmesini, takibini ve geliştirilmesini gerektirmektedir. Tesis ve faaliyetlerin çevresel etkilerin ölçümü ve izlenmesi, atıkların azaltılması, ve çevresel yönetim stratejilerinin belirlenmesi amacıyla SİM’in yanısıra Türkiye Cumhuriyeti Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından Sürekli Denetim Merkezi kurulmuştur. Sürekli Denetim Merkezi ile Türkiye Cumhuriyeti Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı online olarak izlenen atıksu arıtma tesislerinde arıtılmış atıksular ile sanayi tesislerinin bacalarının verileri anlık olarak değerlendirilip denetimler gerçekleştirilmektedir. Diğer taraftan Bakanlığımız coğrafi bilgi sistemi tabanlı yazılımları kullanarak atık barajları ve maden ocakları gibi kritik öneme haiz tesisler uzaktan algılama sistemleri kullanılarak denetlenecektir.

Yusufeli Barajı Ve HES

Yusufeli Barajı 275 metrelik yüksekliği ile ülkemizin en yüksek barajı, çift eğrilikli beton kemer barajlar kategorisinde ise Dünyanın beşinci en yüksek barajıdır. Baraj; DSİ Genel Müdürlüğü tarafından geliştirilen Çoruh Vadisi Projesi’nin en önemli yatırımlarından biridir.

Geleceğe Nefes Ağaçlandırma Projesi

İklim değişikliği ile mücadele ve ormanların sürdürülebilir kullanım kapasitesinin geliştirilmesi amacıyla, Orman Genel Müdürlüğünün yürüttüğü çalışmalara, 7’den 70’e tüm vatandaşlarımızın da katılımı sağlanarak ülkemiz genelinde topyekün bir ağaçlandırma seferberliği gerçekleştirilmesi amacıyla hayata geçirilmiştir. Çevre kirliliği nedeniyle bozulan ekosistem, iklim değişikliği nedeniyle sıcaklık artışları, artan orman yangınları, çeşitli flora ve fauna türlerinin yok olması, ülkelerin acilen eyleme geçmelerini ve topyekün bir iş birliğini gerekli ve zorunlu kılmaktadır. Bu ihtiyacın farkında olarak, ülkemizin orman sahasını ve ağaç servetini çoğaltmak, erozyon kontrolünü teşvik ederek toprak, su ve bitki arasında bozulan dengeyi yeniden oluşturmak, biyolojik çeşitliliği geliştirmek gibi amaçlarla, 2019 yılından itibaren her yıl, Milli Ağaçlandırma Günü olan 11 Kasım tarihinde, Tarım ve Orman Bakanlığı koordinasyonunda, kamu kurum ve kuruluşları ile gerçek ve tüzel kişilerin katılımıyla, eş zamanlı olarak fidan dikim etkinlikleri düzenlenmektedir.

Sıfır Atık Projesi

Ülkemizde 1995 yılında oluşan evsel atık miktarı 17 milyon ton iken 2020 yılında 32,3 milyon tona ulaşmıştır. 2023 yılında ise bu miktarın 38 milyon tonun üzerine çıkacağı öngörülmektedir. Sıfır Atık Projesi başlangıç itibarıyla 2017’de %13 olan geri kazanım oranımız 2021 yılında %27,2 yükselmiş olup, 2023 yılına kadar bütün ülkede yaygınlaştırılmasını ve geri kazanım oranının %35’e çıkarılmasını hedeflemektedir. Proje başlangıcından bu yana 20,4 milyon ton kağıt-karton, 5,4 milyon ton plastik, 2,3 milyon ton cam, 0,5 milyon ton metal ve 5,2 milyon ton organik ve diğer geri dönüştürülebilir atıklar olmak üzere toplamda yaklaşık 33,8 milyon ton geri kazanılabilir atık lisans almış işletmelerce işlenerek ekonomiye kazandırılmıştır.

Finansal E Dönüşüm Yolculuğu

Yapılan projeler, ülkemizde yeşil finansmanın gelişimini sağlayacak ekosistemin geliştirilmesine ve sürdürülebilirliğine destek olmuştur. Aksaklıkların kısa sürede ve resmi yollardan çözümünün sağlanması, kayıt altına alınması, hizmet kalitesinin ölçümlenmesine imkan sağlanmaktadır. Ekonomik fayda, hızlılık ve etkinlik sağlanması, posta yoluyla yapılan resmi tebligat masraflarını azaltılması, mükelleflere ulaşımın kolaylaşması, sistemin herhangi bir maliyet oluşturmaması ve daha fazla mükellefin sistemlerden faydalanması, sistemi kullanacak kurumların kesintisiz bilgi akışından faydalanabilmesi amaçlanmaktadır. Dijital dönüşüm ile elektronik ortamda sunulan hizmetlerin ve işlemlerin kalitesi artırılmıştır.

Yeşil Enerji: HES Ve Barajlar

Akan suyun gücünden faydalanan hidrolik kaynaklı enerji tesisleri; temiz ve yenilenebilir enerji sağlar, suyu kontrol edip düzenleyerek sel ve taşkınların önüne geçer. Baraj ve HES Projeleri bir enerji yatırımı olmanın yanında, kültürel ve sosyal gelişimi sağlayacak yapısal bir dönüşüm projeleri olarak da görülmelidir. Projelerin yapıldığı bölgeler sosyo-ekonomik açıdan gelişmeye başlamış olup baraj ve sulamalara ek olarak altyapı, endüstri ve turizm gibi diğer sektörlere yapılan yatırımları da kapsayan dünyanın sayılı entegre projelerinden biridir. Sulama imkanları ile tarım, enerji ile de sanayi de yapılan üretim arttırılmıştır.

Sürdürülebilir Tarım

Tarım, gıda zincirinin birincil üretim olarak tanımladığımız başlangıç noktasıdır. Sürdürülebilir Tarım, yeterli ve kaliteli gıda maddesinin uygun maliyetlerde üretimi, tarım yapılan arazinin, çiftçilerin, çevrenin ve doğal tarım kaynaklarının korunmasını geliştirecek sistem ve uygulamaları içerir. Bir yandan tarımda verimliliği korurken diğer yandan da çevreye verilen zararı azaltarak, kısa ve uzun dönemde ekonomiyi canlı tutmaktadır. Tarımla uğraşan insanımızın yaşam kalitesini yükseltmek ve bu amaçla uygulamaları geliştirme hedefimiz doğrultusunda hareket etmekteyiz.

Tarımda İnovasyon

Dünyada yıllardır tartışılan çevre kirliliği, kaynak yetersizliği, doğanın kendini yenileme gücü gibi başlıklar pandemi ile beraber çok daha belirgin bir gündem haline geldi. Doğal ve organik gıda arayışının çoğalması, insanların endüstriyel ürünlere karşı bakışının değişmesine zemin hazırladı. Pandemi etkisiyle ivme kazanan tarımda inovasyon beklentisi, yenilikçi teknolojilerin gelişme hızını da olumlu yönde etkiledi. Bu konuda attığımız; ata tohum tescil projelerinin geliştirilmesi, organik tarımın geliştirilmesi, Türkiye’nin iklim değişim modeline göre planların çalışılması, sunulması, gerçekleştirilmesi, su kaynaklarının korunmasına yönelik projelerin hayata geçmesi, sıfır atık ile yaşamın öğrenilmesi gibi adımlarla inovatif ve verimli tarım çalışmaları hayata geçiriyoruz.

Mikromobilite

Küresel ısınma ve iklim değişikliğinin etkileri ve ulaşımdan kaynaklanan emisyonların azaltılmasına katkı sağlamak amacıyla, Yeşil Mutabakat Eylem Planı ve Net Sıfır Emisyon hedefleri kapsamında; egzoz emisyonlarının azaltılması ve alternatif yakıtlı, düşük emisyonlu bireysel ulaşım imkânlarının teşvik edilmesi, bisiklet ve paylaşımlı elektrikli scooter sistemleri gibi mikromobilite araçlarının kullanımının yaygınlaştırılmasına yönelik çalışmaların yürütülmesi önem arz etmektedir.

Sanayide Yeşil Dönüşüm Projesi

Ülkemizde sanayide yeşil dönüşüm kapsamında yer alan; enerji, demir-çelik, alüminyum, kimya, mineral, otomotiv, tekstil, gıda, gübre, cam, kağıt, deri, çimento ve atık yönetimi sektörlerinin enerji ve kaynak verimli temiz üretim teknolojilerine uyum durumlarını ve ihtiyaçlarını belirlemeye yönelik çalışmalar Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından uzun yıllardır yürütülmektedir.

Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgesi (TDİOSB) Projeleri

Hayvansal veya bitkisel üretim yapan işletmelerin ve bu işletmelerde üretilen ürünlerin işlenmesiyle üretime katma değer sağlamak amacıyla sanayi tesislerinin yer aldığı mal ve hizmet üretim bölgeleridir. Yerleşim alanları içerisindeki tarımsal işletmelerin yerleşim alanı dışına çıkarılması, ucuz maliyetli üretimin teşvik edilmesi, giriş ve çıkışların kontrol edilmesi, üreticilerin/yetiştiricilerin kümelenmelerini ve ihtisaslaşmalarının sağlanması, tarım–sanayi entegrasyonunun geliştirilmesine katkı sağlanması amaçlanmıştır. Yatırım Programında yer alan TDİOSB Projelerine, yıllık %3 faiz oranı ile 3 yılı geri ödemesiz olmak üzere toplam 13 yıl vadeli kredi kullandırılmaktadır.

Türkiye’nin Yeşil Hayat Damarları, Ekolojik Koridorlar

Çevresel kalitenin artırılması, iklim değişikliği ve küresel ısınmayla mücadele, karbon salınımının azaltılması, taşkınlarla mücadelede türlerin yok olmasının engellenmesi amacıyla 2020 yılında Orta Anadolu ve Orta Karadeniz Bölgesi korunan alanları arasında Ekolojik Koridorlar belirlenmiş olup, 2022 yılında da “Ege, Akdeniz ve Doğu Anadolu Bölgelerinde Ekolojik Koridorlara Uygun Alanların Belirlenmesi Projesi” devam etmektedir. Bu kapsamda ülkemizdeki tüm korunan alanlar arasında sürdürülebilir sağlıklı bağlantılar sağlanmış olacaktır.

Salda Gölü Koruma Projesi

Salda Gölü’nün sahip olduğu göle has mikrobiyalit yapılarının oluşum koşulları ve mekanizmaları ile gölün korunması ve oluşumların devamı için gerekli bilimsel gözlem ve araştırmalara ağırlık verilmiş özel bir çalışma süreci ile Salda Gölü Koruma Projesi yürütülmüştür. Salda Gölü Koruma Projesi kapsamında göle has koruma ve hassasiyetle birçok bilimsel alt proje yürütülmüştür. 1/25.000 Ölçekli Nazım İmar Planı çalışmaları tamamlanmıştır.

İklim Elçileri Projesi

Hem ulusal iklim mücadelesini yeşil dönüşüm yoluyla gerçekleştirme çalışmalarını güçlendirmek hem de genç kuşaklarımızın iklim politikalarının planlanması, geliştirilmesi ve uygulanmasında etkinliğini artırmak amacıyla İklim Elçileri Projesi geliştirilmiştir. İklim Elçileri projesi ile Türkiye’nin 2053 net sıfır emisyon ve yeşil kalkınma hedefleri doğrultusunda iklim değişikliğiyle mücadele ve uyum çalışmalarındaki gençlik katılımının güçlendirilmesi hedeflenmektedir. Projede İklim Elçilerinin temel misyonu, temsil ettikleri üniversitelerin yeşil ve iklim dostu kampüse sahip olması ve bunun öncülüğünü üstlenmeleri şeklindedir.

Bir Usta Bin Usta Projesi

Geleneksel el sanatı ustalarının maddi ve manevi anlamda desteklenmeleri, kaybolmaya yüz tutmuş geleneksel el sanatlarımızın yaşatılması ve bu alanda istihdam sağlanması amacıyla, Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı Araştırma ve Eğitim Genel Müdürlüğünün teknik danışmanlığında, Anadolu Sigortanın sponsorluğunda ve Sivil Toplum Kuruluşları tarafından yürütülen “Bir Usta Bin Usta” adlı sosyal sorumluluk projesi hazırlanarak 2010 yılında hayata geçirilmiş ve 2019 yılında tamamlanmıştır.

Akkuyu Nükleer Güç Santrali (NGS)

Akkuyu NGS inşaat projesi, dünyada ‘Yap, İşlet, Sahip Ol’ modeliyle inşa edilen ilk NGS projesidir. 12 Mayıs 2010 tarihinde “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Rusya Federasyonu Hükümeti arasında Türkiye Cumhuriyeti Akkuyu Sahası’nda Bir Nükleer Güç Santralinin (NGS) Tesisine ve İşletimine Dair İşbirliğine İlişkin Anlaşma” imzalanmıştır. Akkuyu NGS Projesi, ülkemizde tek kalemde yapılan en büyük yatırımdır. Akkuyu NGS inşaatında %80’i Türk vatandaşlarından oluşan yaklaşık 25.000 kişi çalışmaktadır.

TOGG

Türkiye’yi elektrifikasyon, bağlantılılık ve otonomi teknolojileri ile şekillenen mobilite alanında, küresel bir teknoloji ve üretim üssü haline getirecek en önemli adım olan yerli otomobil markamız olan Togg’un hayata geçirilmesi ve etrafında yeni e-mobilite endüstrisinin inşa edilmesi projesidir. Türkiye yaklaşık 2 milyonluk üretim kapasitesi ile Avrupa’nın dördüncü büyük otomotiv üreticisi konumundadır. Üretimin önemli bir kısmını ise ihraç edebilmektedir. Ancak, önümüzdeki dönemde otomotiv sektöründe önemli bir kırılma yaşanması; geleneksel araçların yerini elektrikli ve otonom araçların alması beklenmektedir. Bu nedenle, küresel tedarik zincirleri yeniden şekillenecektir. Ülkemizin bu dönüşüm fırsat olarak değerlendirebilmesi amacıyla Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak Mobilite Araç ve Teknolojileri Yol Haritası hazırlanmıştır. Bu yol haritası ile kara, deniz, demir ve hava yolu araçlarını ve teknolojilerinde bütüncül bir ilerleme hedeflenmiştir. Özellikle elektirifikasyon ve otonomi teknolojilerinde elde edilecek yetkinlikler ile sayılan tüm alanlarda küresel düzeyde rekabetçi konuma gelinmesi öngörülmüştür. Bu hedefler doğrultusunda, Togg projesi hayata geçirilmiştir.

HÜRJET Jet Eğitim Uçağı

Günümüzde içinde olduğumuz dijital çağda teknolojik yenilikler ve bilgi teknolojilerinde yaşanan hızlı gelişmeler denetim süreçlerinin dijital ortamda yürütülmesini, takibini ve geliştirilmesini gerektirmektedir. Tesis ve faaliyetlerin çevresel etkilerin ölçümü ve izlenmesi, atıkların azaltılması ve çevresel yönetim stratejilerinin belirlenmesi amacıyla SİM’in yanı sıra Türkiye Cumhuriyeti Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından Sürekli Denetim Merkezi kurulmuştur. Sürekli Denetim Merkezi ile Türkiye Cumhuriyeti Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı online olarak izlenen atık su arıtma tesislerinde arıtılmış atık sular ile sanayi tesislerinin bacalarının verileri anlık olarak değerlendirilip denetimler gerçekleştirilmektedir. Diğer taraftan Bakanlığın coğrafi bilgi sistemi tabanlı yazılımları kullanarak atık barajları ve maden ocakları gibi kritik öneme haiz tesisler uzaktan algılama sistemleri kullanılarak denetlenecektir.

Doğa Turizmi

Bu programın amacı, tüm dünyada hızla gelişen doğa turizminin korunan alanlarımızda (Milli Park, Tabiat Parkı, Sulak alanlar v.b) yapılacak altyapı ve üstyapı düzenlemeleri ile tanınırlığımızın arttırılmasına, yöre halkının doğa turizminden gelirlerinin artırılarak ekonomik yönden desteklenmesine hizmet etmek amacıyla yapılacaktır. Türkiye Cumhuriyeti Tarım ve Orman Bakanlığı yönetimindeki Milli Park, Tabiat Parkı, Sulak Alanlar gibi korunan alanlarımızın bulunduğu 81 ilde Doğa Turizmi Stratejisi Eylem Planı çerçevesinde hazırlanan Doğa Turizmi Uygulama Eylem Planları ile her alanda uygulanabilir doğa turizmi faaliyetlerinin, rotalarının ve etkinliklerinin planlaması sağlandı.

Sürdürülebilir Mavi Ekonomi Eylem Planı (Mavi Plan)

"Sürdürülebilir Mavi Ekonomi Planı, Deniz Saha Planlaması ile (Maritime Spatial Planning), denizel alanlarda yürütülecek etkinlikler bağlamında çatışmaları azaltmak ve farklı faaliyetler arasında sinerjiler yaratmak; öngörülebilirlik, şeffaflık ve yasal dayanaklar aracılığıyla yatırımları teşvik etmek; ülkeler arasında yenilenebilir enerjinin geliştirilmesi, nakliye hatlarının düzenlenmesi, boru hatları, denizaltı kabloları ve benzeri yatırımlar için sınır ötesi iş birliğinin arttırılması; korunacak alanları tespit edip, ekosistemler üzerindeki etkilerin hesaplanmasıyla alanın birden çok kullanımı için fırsatların belirlenmesi gibi hedefler belirlemiştir. Plan ile kara ve denizel alanların kesişim noktası olan kıyı alanlarının potansiyelleri ortaya konularak koruma-kullanma dengesi çerçevesinde yönetimi ve planlanması sağlanacaktır."

Ulusal Çevre Etiketi

Türkiye’de Ulusal Çevre Etiket sisteminin kurularak ürün/hizmet gruplarına yönelik kriterlerin belirlenmesi, yayına hazırlanması, her bir kriter için TS EN ISO 14040 standartlarında Yaşam Döngüsü Değerlendirmesi (YDD) yapılması ve kriter bazında başvuru kılavuzlarının hazırlanması, tanıtım faaliyetlerinin yerine getirilmesi ve Küresel Eko-Etiketleme Ağına (GEN) üyelik yükümlülükleri için gerekli teknik desteğin sağlanması, 2023 yılının sonuna kadar toplamda 12 farklı ürün/hizmet grubu için çevre etiketi kriterleri belirlenmesi, çevre etiketi sisteminin yaygınlaştırılması hedeflenmektedir. Çevre etiketi konusunda farkındalığı artırmaya ve iş birliğini geliştirmeye yönelik etkinlikler yapılacaktır. Sistem hâlihazırda 9 ürün/hizmet grubunda (tekstil, temizlik kâğıdı, seramik, elde yıkama bulaşık deterjanı, kişisel bakım ve kozmetik, cam, bulaşık makinesi deterjanı, çamaşır deterjanı ürün grubu ve turistik konaklama hizmet grubu) faaliyet göstermektedir. Küresel Eko-Etiketleme Ağına üyelik başvurusunu yapılmış olup, bu yıl içerisinde bu ağa tam üyelik hedeflenmektedir.

81 İlde 81 Milyon m2 Millet Bahçesi

100 Günlük İcraat Programı doğrultusunda “Millet Bahçelerinin 81 İl’e Yaygınlaştırılması” hedefi ile 81 İlde 81 Milyon metrekare Millet Bahçesi yer seçimi, projelendirme ve yapım faaliyetlerine hız verilmiştir. Şehirlerimize daha yeşil ve ferah yaşam alanları kazandırmak, yaşam ve çevre kalitesini yükseltmek ve kimlikli şehirler oluşturmak amacıyla başlatılan ‘Yeşil Şehir Vizyonu Projesi’nin bir parçası da olacak şekilde Millet Bahçelerinin ülkemiz genelinde yaygınlaştırılması hedeflenmektedir. Millet Bahçeleri projelendirilirken artan fiziksel aktiviteyi teşvik eden ve zihinsel sağlığı iyileştirici ortamlar sağlayarak, toplum sağlığına olumlu yönde katkı sağlaması hedeflenmektedir. Bu doğrultuda Millet bahçelerinde obezite, fazla kiloluluk gibi kronik hastalıklar ile ilgili olarak sağlıklı beslenme ve hareketli yaşamın teşvik edilmesi amaçlamaktadır. Gelinen süreçte; 81 İlde, 70 milyon 879 bin 256 metrekare alanda, 460 adet Millet Bahçesi çalışmaları sürdürülerek, 15 milyon 697 bin 227 metrekare alanda 137 millet bahçesi tamamlanmıştır. 55 milyon 182 bin 28 metrekare alanda 323 millet bahçesinin yapım, ihale, projelendirme ve yer seçim çalışmaları devam etmektedir.

Türkiye Mekânsal Strateji Planı

Türkiye Mekânsal Strateji Planı, küresel olarak ekonomide risklerin ve belirsizliklerin sürdüğü, iklim değişikliğinin etkisiyle çevresel risklerin ve afetlerin arttığı, Covid-19 Pandemisi ile beraber dinamiklerin değiştiği ve çatışmalar nedeniyle göç dalgalarının yaşandığı bir ortamda hazırlanmıştır. Böyle bir ortamda pek çok gelişmiş ve gelişmekte olan ülkede olduğu gibi ülkemizde de ulusal politikaların belirlenmesinde daha stratejik bir bakış açısı benimsenmiştir. Bu doğrultuda hazırlanan Türkiye MSP, stratejik planlama yaklaşımı ile ortak karar alma süreçleri tesis edilerek başta ilgili kurum ve kuruluşlar olmak üzere tüm paydaşların sürece katılımı ile ortaya konulan vizyon, hedef ve stratejiler çerçevesinde ulaşım, lojistik, sanayi, turizm, çevre, iklim gibi pek çok konuyu ve sektörü barındıran, şematik gösterim tekniğine sahip, esnek ve uygulanmada eylemler ile aktörler arasındaki ilişkileri kurgulayan bir referans planıdır.

Bütünleşik Kıyı Alanları Yönetimi Ve Planlaması

Ülkemiz kıyı kaynaklarının en yararlı, etkili ve dengeli bir şekilde kullanımını ve korunmasını belirleyecek, koordinasyonu sağlayacak bir planlama anlayışına ulaşılmasını sağlamak amacıyla kıyı alanlarındaki sorunların çözümüne yönelik yeni bir planlama, yönetim ve finans modeli kapsamında projeler geliştirilmesi ve kıyı alanlarında sürdürülebilir bir gelişme için sürekli, ön eylemli ve uyarlanmış bir stratejik planlama ve kaynak yönetimi çerçevesinde kıyılarımızın stratejik planlama yaklaşımı ve katılımcı bir anlayışla planlanmasıdır. Bu kapsamda Proje ile Türkiye kıyılarında 2023 yılına kadar kıyı alanlarında bütünsel planlama modelinin geliştirilmesi, kıyı alanlarında yetki ve sorumluluğu olan kurumlar ile kıyıda faaliyet gösteren sektörler arası uyum ve eş güdüme yönelik yönetim modelinin geliştirilmesi hedeflenmektedir. Doğal ve kültürel kaynakların, duyarlı ekosistemlerin korunması ve kıyıya erişilebilirlik, kıyılardan yararlanma konusunda eşitlikçi ilke ve esasların geliştirilmesi sağlamıştır.

Kırsal Alanlarda Yöresel Doku Ve Mimari Özelliklerin Belirlenmesi Ve Y

Kırsal yerleşmeler; yöre insanının ihtiyaçlarına, doğal çevre ve arazi formuna, iklime göre şekillenen, bulundukları bölgenin kültürel yapısını, geleneklerini, ait oldukları dönemin yaşam biçimini mekânlarına yansıtan, yöresel mimarinin yaygın görüldüğü çevrelerdir. Ülkemizdeki kırsal alanlar, geleneksel üretim biçimleri, sosyal yapıları ve yaşam biçimleri, yöresel konut ve ortak kullanım alanları, peyzaj ögeleri ile bir bütün olarak birbirinden zengin mimari kimlikler halinde günümüze kadar varlığını sürdürmüşlerdir. Ancak tarımsal faaliyetlerdeki farklılaşma, değişen teknoloji ve ekonomik şartlar, kentleşme baskısı, kentsel yaşam biçiminin yansıması ile oluşan yeni yaşam tarzı ve turizmin yerleşimlere etkisi, kırsal mimari kültüre ve yöresel dokuya aykırı yapılaşmaların oluşmasına sebep olmaktadır. Bu proje kapsamında; yöresel koşullara uygun çözüm örnekleri içeren, yapılı çevreye ilişkin kültürel mirasımızın gelecek nesillere aktarılarak devamlılığının sağlanması, kırsal yerleşimlerin geliştirilmesi ve yöresel doku ve mimari kimliklerinin korunması, yöresel malzemenin kullanılması amaçlanmıştır.

Özel Çevre Koruma Bölgesi İlanı İle Ekosistem Koruma Projeleri

Özel Çevre Koruma Bölgesi olarak ilan edilmiş alanlarda, ulusal ve evrensel ölçeklerde bölgenin sahip olduğu; doğal, kültürel, tarihi, eğitsel ve estetik değerlerin koruma ve kullanma dengelerinin hassas bir şekilde belirlenmesi; sürdürülebilir bir doğal yaşam için büyük önem arz etmektedir. Bölgenin yönetiminde bütünleşik ve sürdürülebilir modellerin yer aldığı yönetim stratejilerinin geliştirilmesi ve uygulanması gerekmektedir. Bu yönetim stratejisi ise alanın yönetim planının hazırlanması ile ortaya konulacaktır.

Sıfır Enerjili Binalar

Binaların enerji verimli ve sera gazı emisyonları sıfırlanacak şekilde asgari enerji performanslarının tanımlanması ve buna uygun Enerji Kimlik Belgesi (EKB) düzenlenmesi.

Sıfır Atık Ve İklim Müzesi

Sıfır atık ve iklim değişikliğiyle mücadele sürecinde toplumsal tanıtım, bilinçlendirme ve farkındalık oluşturma çalışmaları kapsamında sıfır atık ve iklim değişikliği konularının yanında farklı temaları da içeren bir müze kurulmasına çalışmaları başlatılmıştır.

Çevre Ve Çocuk Akademisi

Çocuklarımızın çevre, şehircilik ve iklim değişikliği gibi alanlarda hem bilgi edinmesini hem de güzel zaman geçirmesini sağlayacak bir platform olarak 5 Haziran Dünya Çevre Günü'nde açılışı gerçekleştirilen tanıtım toplantısı ile etkin hale getirilmiştir.

İhracat Sürecinin Blokzincir Teknolojisi İle (Ülke İçinde) Uçtan Uca T

Ticaret Bakanlığı’nın Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) ile koordineli olarak yürüttüğü, Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından finanse edilen, ihracat işlemlerinin blockzincire taşınması hususunda proje geliştirilmiştir. İhracat süreçlerinin blokzincir ağında işlenmesinin yaratacağı avantajların ortaya konulması, süreçlere sağlanacak katkının tespit edilmesi için bir Proof of Concept (demo uygulama) oluşturulmuş olup proje iki faz olarak ele alınmıştır. İlk fazda, konvansiyonel ihracat olarak bisikletin Avrupa Birliği’ne TCGB ile ihracatı çalışılmış olup, ikinci fazda ise kolonya ürününün ABD’ye BGB ile e-ihracatının çalışılması planlanmaktadır. Proje ile ihracat sürecinde tekrarlayan veri paylaşımının ortadan kaldırılmasının, kâğıt tabanlı prosedürlerin azaltılmasının, paydaşlar arası iş birliğinin artırılmasının, belgede sahteciliğin önlenmesinin, süreçlerin akıllı sözleşmeler yoluyla hızlandırılmasının, dağıtık defterler ve şifreleme yoluyla veri güvenliği ve izlenebilirliğin güçlendirilmesinin mümkün olup olmadığı test edilecektir.

3 Boyutlu Ortamda Hava Kalitesinin Tespiti Projesi (Nefes)

NEFES yazılımı devreye alınarak 81 şehrimizin dijital ikizleri üzerinden metrekare seviyesinde hava kalitesi değerleri tespit edilecektir. Bu yazılım ile 84 milyon vatandaşımız, sabah evden çıkmadan şehrinde kullanacağı güzergâhtaki hava kalitesi seviyesini anlık olarak görebilecek ve bir güzergâh tercihi yapma imkânına kavuşacaktır.

Deniz Çöpleri İl Eylem Planlarının Hazırlanması

Son yıllarda deniz çöpleri tüm dünyada küresel bir çevre problemi olarak görülmektedir. Şubat 2021’de düzenlenen Birleşmiş Milletler Çevre Asamblesi (UNEA 5.2) toplantısında plastiklerin ve deniz çöplerinin önlenmesine yönelik uluslararası yasal olarak bağlayıcı bir belgeye hazırlanması kararı alınmış olup, 2024 yılına kadar yasal olarak bağlayıcı bir anlaşma taslağı hazırlamak üzere bir Hükümetlerarası Müzakere Komitesi (INC) kurulması kabul edilmiştir.

Tekstil Sektöründe Temiz Üretim Uygulamaları Projesi

Sanayi kaynaklı kirliliğin en aza indirilmesi, kirliliğin kaynağında azaltılması, çevreye olabilecek olumsuz etkilerinin en aza indirilmesini hedefleyen “Temiz Üretim” yaklaşımının somut adımlarını hayata geçirmek üzere; tekstil sektörü atık sularının yönetiminde en büyük problemlerden olan renk ve iletkenlik giderimi için prototipler geliştirilmiştir.

Ulusal Deniz İzleme Programı (Den-İz) Ve Marmara Dijital İkiz

Deniz ve kıyılarımız için ulusal mevzuatımız kapsamında etkin yönetsel yaklaşımlar önermek, kirliliği ve önlemlerin etkisini belirlemek amacı ile tüm denizlerimiz uluslararası standartlara uygun şekilde düzenli olarak Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca izlenmektedir. Bakanlığın yürütücülüğünde TÜBİTAK-MAM koordinasyonunda ülkemizde deniz konusunda faaliyet gösteren çok çeşitli kurum ve kuruluşlar ile üniversitelerin katılımı sayesinde çok paydaşlı yürütülen DEN-İZ Programında Barcelona ve Bükreş Deniz Sözleşmeleri gereklilikleri ile AB Su Çerçeve Direktifi (2000/60/EC) ve Deniz Stratejisi Çerçeve Direktifinin (2008/56/EC) stratejileri yerine getirilmektedir. Deniz izleme verileri MEDPOL, Karadeniz Komisyonu Sekreteryası, AÇA ve ulusal kurumlara ve yerel yönetimlere raporlanmaktadır. DEN-İZ ile denizlerimizin kimyasal ve ekolojik durumunun tespiti yapılmakta ve önlemlerin etkinliği ile ulusal ve uluslararası mevzuata uygunluğu değerlendirilmektedir. 90’lı yıllarda 26 noktada, pilot ölçekte ve kısa süreli başlayan izleme çalışmaları; DEN-İZ Programı ile 10 yıl önce düzenli, sürekli ve kapsamlı hale getirilmiş, izlenen nokta sayısı 423’e ulaşmış ve “Ulusal Deniz İzleme Ağı” oluşturulmuştur.

Güvenli Ve Sürdürülebilir Turizm Sertifikasyonu Programı

Dünyaya örnek olan Güvenli ve Sürdürülebilir Turizm Sertifikasyon Programı, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından başlatılmıştır. Pandemi sürecinde başlatılan program hem uluslararası kuruluşlar hem de diğer ülkeler tarafından yakından izlenmiş, programa ilişkin detaylı bilgi talepleri Kültür ve Turizm Bakanlığı'na ulaşmış ve birçok turizm ülkesinde örnek alınarak uygulanmaya başlanmıştır. Güvenli Turizm Sertifikasyon Programı, tatilini Türkiye’de geçirecek tüm Türk vatandaşlara ve yabancı ziyaretçilere ulaşımdan konaklamaya, tesis çalışanlarından yolcuların kendi sağlık durumuna uzanan geniş bir yelpazede, 7 farklı turizm işletmesinde alınması önerilen bir dizi tedbirleri tanımlamaktadır. Bugüne kadar toplamda 12.199 tesis ve araç sertifikalandırılmıştır.

Teknolojik Gelişmelerin Orman Yangınlarıyla Mücadelede Kullanılması

Son yıllarda iklim değişikliği ve küresel ısınma nedeniyle daha agresif ve yıkıcı hale gelen orman yangınlarıyla mücadelede mevcut ormanlarımızın, kırsal ve yerleşim alanlarının daha az zarar görmesi amacıyla yangınların erken tespiti ile erken ve etkili müdahale yapılabilmesini amaçlamaktadır. Program 31/10/1985 tarih ve 3234 sayılı kanunun 2/a maddesi gereğince yürütülmektedir.

Konya Ovası Projesi (KOP)

Konya Ovası Projesi (KOP), ülkemizin ilk ve en büyük resmi sulama projesi olan GAP’tan sonraki en büyük sulama yatırımı olma özelliğini taşıyan ve Konya’nın su rüyasını gerçekleştirmek için DSİ tarafından uygulanmaya başlanan projeler demetinin genel adıdır.

Yerli Hibrit Çeşitlerin Kullanımının Yaygınlaştırılması Projesi

2002 yılında 145 bin ton olan sertifikalı tohum üretimi 2021 yılında 9 kat artış ile 1,32 milyon tonu aşmıştır. Tarımsal faaliyetin en önemli unsuru olan tohumculukta tüm zamanların rekoru kırılmıştır.

Plastik Poşetlerin Ücretlendirilmesi

Tek kullanımlık plastikler, yalnızca bir kez ve genellikle çok kısa bir süre için kullanılmak üzere tasarlanmaktadır ve çevre kirliliği üzerinde büyük bir etki oluşturmaktadır. Ülkemiz, Sıfır Atık yaklaşımına uygun olarak; her yıl düzenli olarak cadde ve sokaklarımıza, nehir göl ve denizlerimiz gibi su kaynaklarımıza, tarım ve orman alanlarımıza giden, özellikle de kuşlar, balıklar ve deniz kaplumbağaları gibi hayvanlar açısından hayati risk oluşturan milyarlarca plastik poşeti azaltmak iddiası ve plastik poşetlere ilişkin sorunları da kontrol altına almak ve ortadan kaldırmak maksadıyla; 1 Ocak 2019 tarihinden itibaren ülkemizde tüm satış noktalarında plastik poşetlerin tüketiciye ücretli olarak verilmesi yönünde düzenleme yapılmıştır.

Mavi Bayraklı Plaj Sayısının Arttırılması

Temiz denizlerin göstergesi olan mavi bayrak programı kapsamında, mavi bayraklı plaj sayısının artırılması hususu hem Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programlarında takip edilmekte hem de Çevre ve Şehircilik Bakanlığının 2018-2023 yılı Stratejik Planında hedef olarak yer almaktadır. Ülkemiz dünyada mavi bayrak sıralamasında 531 plaj ile üçüncü sırada bulunmaktadır. Proje kapsamında gerçekleştirilecek faaliyetler ve destekler ile mavi bayraklı plaj sayısının artırılması hedeflenmektedir.

Çevre Referans Laboratuvarı ve MELBES’in Geliştirilmesi

Çevre analizlerinde ülkemizin referans kurumu olan Çevre Referans Laboratuvarı'nda, çevre kirliliğine yönelik her türlü izin, izleme ve denetimlere esas teşkil eden ölçüm ve analizleri yapılmakta ve özel veya kamuya ait kurum ve kuruluş laboratuvarları yetkilendirilmektedir. 2022 yılı itibarıyla 232 adet çevre laboratuvarı yetkilendirilmiştir. 2008 yılından bu yana, Akreditasyon Belgesi’ne sahip olan Çevre Referans Laboratuvarı’nda, beş kapsamda 52 parametre ile başlayan akreditasyon süreci, on iki kapsamda 617 parametre ile devam etmekte olup; toplamda 1200’den fazla parametrenin analizi yapılabilir duruma getirilmiştir.

Orman Köylerinde Güneş Enerjisinden Elektrik Üretimi Sistemlerinin Kur

Proje, yenilenebilir enerji sistemleri arasında ciddi bir öneme sahip, sonsuz ve temiz bir enerji kaynağı olan güneşten yararlanılarak, çevreye duyarlı, atık üretmeyen, ormanlarda yaşayan vatandaşların orman üzerindeki baskısını azaltmaya böylelikle orman kaynaklarının korunup karbon emisyonunun azaltılmasına, ayrıca orman köylülerinin gelirlerine katkı sağlayarak orman köylerinde yaşayanların enerji ihtiyacının yenilenebilir enerji sistemleri yolu ile karşılanması esasına dayanmaktadır.

Tarihten Referansla Yöresel Dokunun Yaygınlaştırılması

Kentsel doku ve dinamikleri koruyacak, değişen sosyal yapıyla çağın gereklerinin de dikkate alınması ile insan ihtiyaçlarına en iyi şekilde cevap verebilecek, kaliteli, yaşanabilir, sürdürülebilir “yaşayan/yaşanan binaları planlama ve tasarım rehberi” oluşturacak ve ülkemiz coğrafyasında yaşam kalitesi artıracak çalışmaları kapsamaktadır.

Uzaktan Eğitim Kapısı

Merkez, taşra ve yurt dışı teşkilatlarındaki tüm kamu personelinin, zaman ve mekân bağımlılığı olmadan, dijital platformlar üzerinden eğitim alması için Uzaktan Eğitim Kapısı hayata geçirilmiştir.

BOR KARBÜR

Türkiye’nin üretim ve ihracatında dünya lideri olduğu bor cevheri ileri teknolojiyle katma değerli ürün haline getiriliyor. Bor karbür düşük yoğunluğu ve yüksek ısıya dayanma özelliği ile savunma sanayisi için kritik bir eleman. Bor karbür yüksek sertlik ve mukavemet/yoğunluk oranının kritik olduğu taktik araçlar, helikopterler, uçaklar, top namlusu, askeri kıyafetler ve personel koruyucu yeleklerin zırhlanması gibi askeri amaçlı malzemelerde yoğunlukla kullanılacak. Bunun yanı sıra aşınmaya dayanıklı makine ve seramik parçalarının üretiminde ve nükleer uygulamalarda da bor karbür kullanılabilecek. Borun değeri bor karbür gibi ürünlerde 150 katına, bu ürünlerin kullanıldığı zırh yapımında 500, nükleer gibi sektörlerde ise 2000 kata kadar çıkabiliyor.

Yerli LİTYUM

Türkiye, Ar-Ge’si Eti Maden mühendislerine ait bir yöntemle dünyada ilk defa sıvı bor atıklarından lityum üreten ülke oldu. Eskişehir Kırka’da yıllık 10 ton üretim yapan pilot tesis açıldı. 2022 yılı sonunda biri Balıkesir diğeri Eskişehir’de olmak üzere yıllık 700 ton üretim yapacak iki yeni tesisin temeli atılacak. Böylece, Türkiye’nin lityum ihtiyacının yarısı bu iki tesiste yapılacak üretimle karşılanacak. Akıllı teknolojilerde yerli lityumun kullanılmasıyla, ileri teknolojilerde yerlilik oranı artacak.

Yer Altı Doğal Gaz Depoları

Türkiye, Silivri ve Tuz Gölü yer altı doğal gaz depolarıyla bugün 5,6 milyar metreküplük doğal gaz depolama hacmine ulaştı. Türkiye’nin doğal gaz arz güvenliğine katkı sağlayan yer altı depoları, ayrıca doğal gaz tüketiminin en yüksek olduğu zamanlarda da sisteme büyük bir esneklik kazandıracak. Tuz Gölü Yer Altı Doğal Gaz Depolama Projesi tamamlandığında da 5,4 milyar metreküp toplam kapasiteyle tuz yapılarında oluşturulan dünyanın en büyük depolama tesisi olacak. Silivri’de ise toplam depolama kapasitesi 4,6 milyar metreküpe ulaştı. 2023 yılında her iki yer altı doğal gaz deposunun tam kapasite çalışmasıyla, Türkiye 10 milyar metreküplük yer altı depolama kapasitesine ulaşacak.

Sürdürülebilir Havacılık Yakıtları

Türk Hava Yolları, karbon emisyonlarının azaltılmasında kilit rol oynayan Sürdürülebilir Havacılık Yakıtları’nın (SAF-Sustainable Aviation Fuel) geliştirilmesi ve kullanımının artırılmasına yönelik çalışmalarını sürdürmektedir. 2022 yılı itibarıyla operasyonlarında aktif bir şekilde Sürdürülebilir Havacılık Yakıtı kullanmaya başlayan Türk Hava Yolları, bu alandaki Ar-Ge çalışmalarına da destek vermektedir.

Kentsel Atıksu Arıtma Tesislerinin Biyorafineri Olarak Değerlendirme P

“Üretimde ve tüketimde suların sürdürülebilir kullanımı ile atık suların yeniden kullanımının geliştirilmesi” hedefi yer almakta olup, bu hedef doğrultusunda yürütülen çalışmaları kapsamaktadır.

Türkiye’nin “Kıyı Alanları İyi Çevresel Durumunun” Belirlenmesi

Türkiye’nin Akdeniz kıyılarında, BM kriterleri çerçevesinde Türkiye için kıyı alanları izleme sürecine ve kıyı alanlarında yerelleştirilmiş İyi Çevresel Durum tanımına ilişkin yöntemleri ortaya koymaktadır.

Kentsel Dönüşüm Alanlarında İklim Değişikliğine Uyum ve Afet Riskinin

Şehirler için farklı Doğa Temelli Çözümlerin uygulanması, iklim değişikliğine uyumu teşvik ederek iklim şoklarına karşı direncin geliştirilmesi açısından önemlidir. Küresel sıcaklık artışını +1.5°C ile sınırlamak için 'net sıfır' hedeflerine ulaşma yarışıyla birlikte, doğaya dayalı çözümler iklim değişikliğine yanıt vermek için giderek daha kritik bir araç olarak görülmektedir. Türkiye'de şehirleri soğutmak ve enerji talebini azaltmak ya da taşkınları yönetmenin yeni yollarını sağlamak suretiyle, kentsel alanlar için doğa temelli çözümlerin uygulanması büyük önem taşımaktadır.

Konsolosluk Hizmetlerinin Kalitesi, Çeşitliliği ve Hızının Artırılması

Ülkemiz, konsolosluk hizmetlerinde atılan adımlar ve getirilen yeniliklerle vatandaşlarına en fazla sayı ve çeşitlilikte hizmeti en etkin ve hızlı biçimde sunan ülkelerden biri haline gelmiştir. Yurt dışında yaşayan vatandaşların istedikleri Temsilciliklerde oy kullanmalarından, Dış Temsilciliklerde verilen vekaletnamenin örneğinin ülkemizdeki noterlerde alınabilmesine uzanan geniş bir yelpazede hizmetleri genişletildi, zenginleştirildi. Dış politikamızın en önemli unsurlarından biri yurt dışındaki vatandaşlarımızın çıkarlarını korumak ve onlara her daim en kaliteli hizmeti sunmaktır.

Türkiye Kamu Bulut Bilişim Stratejisi

Türkiye Kamu Bulut Bilişim Stratejisi projesi; kamu kurumlarında çevik ve güvenilir bulut bilişim kullanımını yaygınlaştırarak verimlilik sağlamak ve yeni nesil teknolojilerle değer üretmek amacıyla bulut bilişim kullanımının yaygınlaşmasına yönelik strateji ve eylem adımlarını tanımlar. Proje kapsamında, kamunun hizmet alacağı bulut bilişim hizmet sağlayıcılarının nasıl belgelendirilip yetkilendirileceğinden, kamu kurumlarının bilgi işlem yapılanmalarının bulut bilişime hazır hale getirilmesine kadar geniş bir spektrumdaki ihtiyaçlar için uzun vadeli yol haritası ve uygulama planı ortaya koyulacaktır.

Enerjide Serbestleşme Adımları

2021 yılında Vadeli Elektrik Piyasası, Vadeli Doğal Gaz Piyasası ve Yenilenebilir Enerji Kaynak Garanti Belgesi Sistemi’nin devreye alınmasıyla, daha fazla katılımcılının yer aldığı bir enerji piyasası meydana getirildi. Yıl içinde belirli periyotlarla alım satımların yapılabildiği ve günlük fiyatların oluştuğu elektrik ve doğal gaz satış piyasaları hayata geçirildi. Böylece Türkiye, ilerleyen dönemde doğal gaz referans fiyatlarının oluşacağı bir altyapıyı kurdu.

FSRU (Yüzer LNG Depolama ve Gazlaştırma Ünitesi)

Türkiye biri İzmir Aliağa’da, diğeri Hatay Dörtyol’da iki FSRU tesisine sahiptir. İzmir’deki tesis 90 milyon metreküp doğal gaz depolama imkânına sahipken, Hatay’daki tesis 110 milyon metreküp depolama hacmine sahip. FSRU’lar sisteme kolay entegre olma özellikleriyle enerji arzında yaşanabilecek herhangi bir kesintiye karşı sistemi beslemeye devam ediyor. Ertuğrul Gazi, mevcut gazlaştırma hacmiyle dünyadaki mevcut FSRU’lar içerisinde en fazla gazlaştırma kapasitesine sahip gemidir. Yüksek mobilitesi sayesinde ihtiyaç duyulan bölgelere hızla sevk edilebiliyor. Böylece tüketimin yoğun olduğu bölgelerde hızlı bir şekilde yeni kaynak noktaları oluşturulabiliyor. Saros’da yapımı devam eden üçüncü FSRU tesisi, Türkiye’nin enerji arz güvenliğinde önemli bir esneklik kazandıracak.

Türkiye e-Devlet Kapısı (CBDDO)

e-Devlet Kapısı, 2008 yılında erişime açılmış ve günden güne gelişimini sürdürerek binlerce kamu hizmetinin sunulduğu, yüzlerce kamu kurumunun entegre olduğu bir yapıya dönüşmüştür. Türkiye’nin dijital yüzü haline gelen bu platform, hizmetlerin günden güne artırıldığı, içeriklerinin genişletildiği ve toplumun her kademesinden vatandaşlarımıza, kamu kurumlarına ve özel sektöre 7/24 hizmetlerin sunulduğu bir yapıdır. Teknolojik gelişmelerle eş zamanlı olarak e-Devlet Kapısına yönelik yazılım ve donanım güncellemeleri sürekli yapılmakta, güvenlik ve kaliteden ödün vermeksizin alanında uzmanlaşmış personelle güncel, dinamik ve vatandaşların güvenini kazanmış bir platform olarak ilerlemektedir. Kamu memnuniyet anketi verilerine göre e-Devlet Kapısından memnuniyet oranı 2021 yılında %95 olarak gerçekleşmiştir. Adaletten sosyal güvenlik ve sigortaya, sağlıktan ulaştırmaya, eğitimden çevre ve şehirciliğe kadar geniş bir yelpazede hizmet sunumunun yapıldığı e-Devlet Kapısında en çok kullanılan hizmetlere de doğrudan erişim sağlanabilmektedir.

Yenilenmiş Ürün Sistemi

Cep telefonu ve tablet gibi teknolojik ürünlerin belirli bir standartta yenilenmesi, sertifikalı ve garantili bir şekilde tekrar satışa sunulmasına yönelik uygulama usul ve esaslarını düzenlemek amacıyla hazırlanan “Yenilenmiş Ürünlerin Satışı Hakkında Yönetmelik” yürürlüğe girmiştir. Cep telefonu gibi tüketicilerimizin sıklıkla değiştirdiği ve ithalatta önemli bir yer tutan ürünlerin, Ticaret Bakanlığı tarafından yetkilendirilen Yenileme Merkezleri aracılığıyla donanım, yazılım veya fiziki özelliklerinde iyileştirme yapılarak en az bir yıl süre ile garantili olacak şekilde yeniden satılması sağlanacaktır. Böylelikle hem tüketicilerimiz garantili ve güvenli ürünlere ulaşmış olacak hem de israfın önlenmesine katkı sağlanacaktır.

Kamu Veri Alanı

Kamu Veri Alanı projesi; kamu kurumları arasında güvenilir ve veri egemenliğini garanti edecek şekilde veri depolama, paylaşma ve işleme olanağı tanıyan gelişmiş standart ve yönergelerle uyumlu, paydaşlar arası veri ilişkisini tanımlar. Bu projenin hayata geçmesi ile kamu kurumları; yetkileri doğrultusunda güvenilir ve mahremiyet esasları çerçevesinde birbirlerinin verilerinden faydalanarak, ileri analitik ve yapay zekâ teknikleri kullanarak iyileştirilmiş veya yeni ürün ve hizmetlerin tasarlanmasına yönelik keşifler yapabileceklerdir.

Isıtmada Yeşil Dönüşüm Projesi

Hava kalitesinin iyileştirilmesi ve Paris İklim Anlaşması'ndan doğan yükümlülüklerimizin yerine getirilmesi için belirlenen "2053 yılı net sıfır emisyon hedefleri” doğrultusunda; öncelikle hava kirliliğinin yoğun olduğu ve hava kirleticilerinin büyük oranda ısıtma kaynaklı olduğu iller için çalışmalar gerçekleştirilmiştir ve dönüşüm çalışmaları başlamıştır.

Yenilenebilir Enerji; YEKA

2002 yılında Türkiye’nin yenilenebilir enerji kurulu gücü 12 bin 305 megavattı. 20 yıl içerisinde Türkiye’nin yenilenebilir kurulu gücü 4,5 kat artışla yaklaşık 56 bin MW seviyesine ulaştı. Yeşil enerji yatırımlarının önünü açmak için tarife garantisi ve çeşitli yasal düzenlemeler gibi destekleyici mekanizmalar ve teşvik programları hayata geçirildi. Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları (YEKA) yatırım modeliyle Türkiye, hem kaynak hem de teknolojinin yerlileştirilmesi konusunda önemli bir adım attı. YEKA projeleriyle şimdiye kadar 5.850 MW büyüklüğünde yarışma yapıldı. Bugün, Türkiye’nin toplam kurulu gücünün yüzde 54,3’ü temiz kaynaklardan oluşuyor. Yapılan bu yatırımlar sayesinde, Türkiye 2021 yılı sonu verilerine göre yenilenebilir kurulu gücü sıralamasında dünyada 12., Avrupa’da 5. sırada yükseldi. Dünya elektrik üretiminde yenilenebilir kaynakların payının yüzde 28’dir. Türkiye’de elektrik üretiminde yenilenebilir kaynakların payı yüzde 46’ya ulaşarak dünya ortalamasının üzerine çıkmıştır.

Binalar İle Yerleşmeler İçin Ulusal Yeşil Sertifika Sistemi

İklim değişikliği ile mücadele ve döngüsel ekonomi modeli kullanılarak doğayla uyumlu, yapının arazi seçiminden yıkımına kadar yaşam döngüsü boyunca etkilerini değerlendirilen, iklime ve bölgesine uyumlu, ihtiyacı kadar enerji ve su tüketen, bu ihtiyacını da yenilenebilir enerji kaynakları kullanarak karşılayan, bütüncül bir yaklaşımla tasarlanan bina ve yerleşmelerin değerlendirilmesi ve sertifikalandırılmasıdır.