Tarım alanında verilen destekler ile istihdama katkı sağlamak, tarım, hayvancılık, ormancılık, gıda ve su ürünleri sektörlerinde girişimciliği destekleyerek bu faaliyetlerin uzman kişiler tarafından yapılmasını teşvik etmek, eğitimli iş gücü ile tarımsal üretimin miktarını, kalitesini ve verimliliğini artırmak, kırsal alanda tarımsal üretim yapan işletmelere örnek ve önderlik oluşturmak için yatırımlar desteklenmektedir.
Tarım, stratejik öneminden dolayı piyasa koşullarında kendi haline bırakılmayacak kadar hayati öneme sahiptir. Üretim süreçlerinde risk ve belirsizliklerin oldukça fazla olduğu bu sektör, dünyanın her yerinde devlet tarafından desteklenmekte ve yönlendirilmektedir. Bu önemin farkında olarak çiftçimizi, üreticimizi korumak, rekabetçi bir tarım sektörü yaratmak, üretimi sürdürülebilir kılmak ve her şeyden önemlisi gıda arz güvenliğimizi garanti altına alacak tarım destek projeleri geliştirmektir.
YERLİ HİBRİT ÇEŞİTLERİN KULLANIMININ YAYGINLAŞTIRILMASI PROJESİ
Yerli ve Milli Tohumculuk politikaları çerçevesinde Ar-Ge çalışmaları tamamlanan yerli hibrit tohumların rekabet gücünün geliştirilmesi ve çiftçi şartlarında yaygınlaştırılması amacıyla tohumluk üretim, dağıtım ve pazarlama sistemlerinin kurulması ile ülkesel tohum tedarik sistemi içerisinde yerli tohum oranının artırılması suretiyle güvenli gıda arzının sürdürülebilirliğini sağlamak ve sektörün teşvik edilerek Ar-Ge'ye ayrılan payında artırılması amaçlanmaktadır. 2002 yılında 145 bin ton olan sertifikalı tohum üretimi 9 kat artış ile 2021 yılında 1,32 milyon tonu aşarak tarımsal faaliyetin en önemli unsuru olan tohumculukta tüm zamanların rekoru kırılmıştır. 2002 yılında 55 milyon dolar olan sertifikalı tohum ithalatı, 2021 yılında 228 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir. 2002 yılında 17,3 milyon dolar olan sertifikalı tohum ihracatı yaklaşık 13 kat artarak 2021 yılında 215 milyon dolara ulaşmıştır. 2021 yılında 117 ülkeye tohumluk ihracatı yapılmıştır. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2002 yılında %31 iken 2021’de %94’e yükselmiştir. Yurt içinde kullanılan sertifikalı tohumluğun %96’sı yurt içinde üretilen yerli tohumla karşılanmaktadır. Türkiye tohum tedarik sistemi içerisinde yerli tohum kullanım oranını artırarak, sektörel bazda rekabetçilik kapasitesinin sürdürülebilirliğini sağlamak, güvenli, verimli ve izlenebilir gıda üretiminin temelini sağlayarak pazarlamada markalaşma oluşturmak, ülke ekonomisi için yeni istihdam sahaları oluşturarak katma değeri artırmak, tarımsal üretimde artış ve kalitenin yükselmesini sağlamak, kent tarımının yerli çeşitler kullanılarak yaygınlaştırılmasını sağlamak hedeflenmiştir.
TÜRK BALIKÇILARIN AFRİKA’DAKİ FAALİYETLERİNİN DESTEKLENMESİ
Bu projeyle, Türkiye Cumhuriyeti Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından balıkçılık anlaşmaları kapsamında başta Afrika olmak üzere diğer ülkelerin karasularında avcılık yapabilmelerine imkân sağlayan anlaşmalar imzalanması öngörülmekte, ayrıca bu ülkelerde faaliyet gösteren balıkçılarımızın işlerini kolaylaştıracak adımlar atılması planlanmaktadır. Balıkçılarımız 2015 yılından itibaren Moritanya İslam Cumhuriyeti’ne balıkçılık faaliyeti yapmak üzere gitmişlerdir. Ancak, Moritanya su ürünleri mevzuatında görülen sık ve düzensiz değişikler nedeni ile balıkçılarımız mağdur olmakta ve problemler yaşanabilmektedir. Bu gibi sorunların yaşanmaması ve balıkçılarımızın güvenli bir ortamda işlerini yapabilmelerinin ve kazançlarının değerlendirebilmelerinin temini amacıyla, başta Afrika ülkeleri olmak üzere birçok ülkeyle, balıkçılık anlaşmaları imzalanarak, balıkçılarımızın iş, can ve mal güvenliğinin teminat altına alınması ihtiyacı hâsıl olmuştur. Ayrıca, ülkemiz yatırımcıları Moritanya’da balıkçılık ve buna bağlı sektörlerde 200.000.000$ değerinde yatırım ve katma değer geliştirdiği, bu rakamın günümüze kadar 300.000.000$’a ulaştığı düşünülmektedir. Moritanya’da yakalanan balığın %45’i Türkler tarafından avlanarak ekonomiye kazandırıldığı tahmin edilmektedir. Balıkçılık potansiyeli bulunan ülkeler ile Dış İşleri Bakanlığı aracılığı ile ikili görüşme ve müzakere imkânları oluşturulmakta, bunun ardından, Balıkçılık Anlaşmaları/Mutabakat Zaptları İmzalanarak yürürlüğe girmesi ve takibi yapılmaktadır. Başta Afrika olmak üzere balıkçılık potansiyeli yüksek ve müzakere ve ikili görüşme zemini bulunan tüm ülkelerle yapılabilmektedir. Bu proje kapsamında, uygulamaya konulan anlaşmalar kapsamında, 24 metre ve üzeri tam boy uzunluğuna sahip balıkçı gemileri ve bunların çalışanları faydalanabilmektedir. Bu proje Cumhurbaşkanımızın önderliğinde yürütülen Afrika Açılımı kapsamında yapmış olduğu ziyaretlere ve ikili görüşmelere istinaden, 2015 yılında başlamıştır.
İYİ TARIM UYGULAMALARININ YAYGINLAŞTIRLMASI VE KONTROLÜ PROJESİ
İyi tarım uygulamaları, izlenebilirliği ve güvenilirliği en üst düzeyde olan sürdürülebilir tarım sistemidir. İyi tarım uygulamalarında ulusal standartlar tarladan sofraya üretimin her aşamasının kontrollü olmasını ve sertifikasyonu zorunlu kılmaktadır. İyi tarım uygulamaları, tarımsal üretim sisteminin sosyal açıdan yaşanabilir, ekonomik açıdan karlı ve verimli, insan sağlığını koruyan, hayvan sağlık ve refahı ile çevreye önem veren bir hale getirmek için uygulanması gereken işlemleri içeren bir üretim sistemidir. Ülkemiz ekolojik koşulları ve henüz kirlenmemiş doğal kaynakları ile iyi tarım uygulamaları açısından önemli bir potansiyele sahiptir. Bu potansiyelin değerlendirilebilmesi için iyi tarım uygulamalarının kuralları, iyi tarım uygulamaları kriterleri ve kontrol noktaları, kayıtların tutulması, kontrol ve sertifikasyon sistemi, pazarlama, örgütlenme vb. konularda çiftçilerin eğitilmesi ve tarla koşullarında iyi tarım uygulamalarının uygulamalı olarak çiftçilere gösterilmesi gerekmektedir. İyi tarım uygulamaları Tarım ve Orman Bakanlığının Stratejik Planında (2019-2023) ve Onbirinci Kalkınma Planı (2019-2023)'da desteklenecekler arasında yer almaktadır. Ayrıca, küresel iklim değişikliği ve çevre kirliliği sebeplerinden dolayı bozulan biyoçeşitliliğin ve ekosistemin sürdürülebilirliği için iyi tarım uygulamaları faaliyetlerin arttırılması, Covid-19 pandemisi sürecinde tüketicilerin iyi tarım uygulamaları sertifikalı ürünlere olan talebinin artması, Marmara Denizi'nde yaşanan müsilaj sorunu gibi bölgesel tedbir alınması gereken hususlarla ilgili olarak iyi tarım uygulamalarının yaygınlaştırılması amacıyla hedeflenmesi, proje gerekçeleri olarak ele alınmıştır. Proje ile 59 ilde toplam 68 alt proje yürütülmüş olup, 15.000 çiftçi eğitilmiş, ürün çeşitliliği 183’e çıkarılmış ve 6,2 milyon ton ürün iyi tarım uygulamaları olarak sertifikalandırılmıştır.
AFRİKA’DA TEMİZ İÇME SUYUNA ULAŞIM PROJESİ
2003 yılında ülkemiz ve Afrika ülkeleri arasında uygulamaya koyulan "Afrika ile Ticari ve Ekonomik İlişkileri Geliştirme Stratejisi" kapsamında su projeleri konusunda en büyük yatırımcı kuruluş olan Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü “Afrika’da Temiz İçme Suyuna Ulaşım Projesi”ni başlatmıştır. Bu kapsamda Afrika’da 512 adet su sondaj kuyusu inşa edilerek 1 milyon 850 bin kişiye yetecek temiz içme ve kullanma suyu temin edilmiştir. Diğer taraftan Türkiye ve Cibuti arasındaki mevcut dostluk ilişkilerinin güçlendirilmesi ve su alanında iş birliğinin geliştirmesi kapsamında, DSİ tarafından inşa edilen Ambouli-Dostluk Barajı Cibuti’nin ilk barajı olmuştur. Ambouli/Dostluk Barajı, Cibuti nüfusunun %75’nin yaşadığı aynı isimli başkentini, Ambouli deresinin taşkınlarından korumaktadır. Temelden yüksekliği 71 metre olan ve 14 milyon metreküp depolama hacmi bulunan Ambouli-Dostluk Barajı’nın yapımına 2017 yılında başlanmış ve çalışmalar 2019 yılı sonunda tamamlanarak baraj işletmeye alınmıştır. Öte yandan Sudan’da 3 adet ve Cibuti’de 1 adet eğitim amaçlı olmak üzere toplam 4 adet su sondaj kuyusu açılmıştır. Tüm bunlarla birlikte Somali’de 5 adet göletin fizibilite ve rehabilitasyon çalışmaları tamamlanmış ve 9 adet su deposu yapılmıştır. Afrika ülkelerinden gelen talepler doğrultusunda TİKA ve STK’lar ile yapılan protokoller doğrultusunda “Afrika’da Temiz İçme Suyuna Ulaşım Projeleri” oluşturulmaktadır. Bu projelerle; su sondaj kuyularının delgisi, inşa teknikleri, projelendirilmesi, tatbikatı ve bakım-onarım çalışmalarının yapılması ve yeraltı sularının araştırılması kapsamında hidrojeolojik çalışma yapılmaktadır. İnşa edilmesi düşünülen baraj, gölet, arıtma tesisi ve sulama projelerinin jeolojik ve jeoteknik çalışmaları, makina ve ekipman hibesi, YAS ve jeoteknik raporların hazırlanması, su, temel sondaj ve enjeksiyon uygulamaları konusunda teorik ve arazide uygulamalı eğitim programları konularında teknik destek ve katkı sağlanmaktadır.
Su Ürünleri Yetiştiriciliğinin Geliştirilmesi
Dünyada ve ülkemizde giderek artan nüfus ve buna paralel olarak ortaya çıkan protein açığını kapatmakta ve insan beslenmesinde hayvansal protein açığının giderilmesinde en önemli besin kaynağı olup, avcılık yoluyla elde edilen su ürünleri üretiminin sınırsız olmaması nedeniyle su ürünleri yetiştiriciliği vatandaşlarımızın ucuz ve güvenli gıda ihtiyacının karşılamasında büyük önem taşımaktadır. Bu nedenle su ürünleri yetiştiriciliği dünyada en hızlı gelişen sektörlerden biri olup, su ürünlerine olan talep dünyada ve ülkemizde her geçen yıl artarken, doğal kaynaklardan avcılık yoluyla elde edilen ürün miktarını sürdürülebilir şekilde artırma imkânı bulunmamaktadır. Bu artan talebin ancak yetiştiricilik sektörünün geliştirilmesi ve teşvik edilmesi yanında su kaynaklarının sürdürülebilir gelişiminin sağlanması ile mümkün olması nedeniyle su ürünleri yetiştiriciliği sektörünün oluşturulması önem arz etmektedir. Su ürünleri yetiştiriciliği desteklemeleri; Alabalık desteklemeleri 2003 yılında başlanmış olup halen devam etmektedir. Çipura-Levrek desteklemeleri 2003 yılında başlanmış olup 2016 yılında sonlandırılmıştır. Yeni tür desteklemeleri 2005 yılında başlanmış olup halen devam etmektedir. Yavru balık desteklemeleri 2005 yılında başlanmış olup 2013 yılında sonlandırılmıştır. İşlenmiş su ürünleri desteği sadece 2020 yılında verilmiştir. Toprak Havuz yetiştiriciliği desteklemeleri 2020 yılında başlanmış olup halen devam etmektedir. Midye desteklemeleri 2005 yılında başlanmış olup halen devam etmektedir. Kapalı devre desteklemeleri 2016 yılında başlanmış olup halen devam etmektedir. Kilogram üstü alabalık desteklemeleri (Türk Somonu) 2017 yılında başlanmış olup halen devam etmektedir. Sazan balığı desteklemeleri 2020 yılında başlanmış olup halen devam etmektedir. Hastalıktan ari kuluçkahanelerde damızlık alabalık desteklemeleri 2019 yılında başlanmış olup halen devam etmektedir. DİTAP desteği sadece 2021 yılında verilmiştir. Düşük faizli tarımsal yatırım ve işletme kredileri sağlanarak devam etmektedir. İlk olarak 2007 yılında başlatılan yeni potansiyel su ürünleri yetiştiricilik alanlarının belirlenmesi projesi kapsamında Aydın, Muğla, Mersin, Sinop, Samsun, İzmir, Ordu, Adana, Giresun, Rize, Artvin illerinde yetiştiricilik bölgeleri belirlenerek üretime açılmış ve yeni bölgeler için çalışmalar devam etmektedir. Yapılan bu çalışmalar neticesinde, sektöre 2003-2021 yılları arasında toplam 1.52 milyar destek verilmiş olup, yetiştiriciliğin toplam üretimdeki payı 2022 yılında %9 iken 2021 yılı sonu itibarıyla %59’a yükselmiştir. Bu kapsamda; 1.245 olan yetiştiricilik tesisi sayısı %87 artışla 2.123'ye, 61 bin ton olan üretim miktarı %525 artışla 471 bin tona ulaşmıştır. Üretimdeki artış ve işleme teknolojilerindeki gelişmelere paralel olarak su ürünleri ihracatımızda da önemli artış yaşandı. 2002 yılında 27 bin ton olan su ürünleri ihracatımız 2021 yılında %885 artışla 239 bin tona, değer olarak ise 97 milyon dolardan 1,376 milyar dolara çıktı. %77'ini balık çiftliklerimizden üretilen balıklarımızın oluşturduğu bu ihracat; başta AB ülkeleri olmak üzere aralarında Japonya, ABD, Rusya ve Kore gibi ülkelerin de yer aldığı 105 ülkeye yapılabilir duruma gelmiştir. Ülkemiz su ürünleri yetiştiriciliğinde AB ülkeleri arasında 1'inci sırada, Levrek ve Çipura yetiştiriciliğinde dünyada 1'inci sırada Alabalık yetiştiriciliğinde ise dünya’da 2'nci sırada yer almaktadır. Yetiştiricilik yoluyla elde edilen balıklarımız; aynı zamanda kalitesi, lezzeti ve gıda güvenliği ile dünyada kendisini kabul ettirerek çeşitli ödüller de almaktadır.